dal kırıldı, koptu can
bir orman yeşili yıkadı
kendimi bulup getirdim ki gökyüzüm dağlanmıştı
defalarca
sonsuzumu şuraya koydum, öncemi şuraya
tasımı tarağımı, yolumu yatağımı
derdimin yanına uzandım kaldım
yine yağmur kuşları , yine sonbahar
hay dilimin köprüsü kırıl orta yerinden
sözü ateşe verdim
kim dinler bundan sonra zamanın dilini
çözdüm, yeniden bağla ellerimi
ah üşümek ne iyi gelir orada, ölmek ne iyi
cam vurdu taşını başa
tuz buz zaman, kanım zehir
yutağımda bir demir sızlıyor yağmurda
takıldım ama düşmedim
henüz
yorganımı çekip aldı gece
çıplaktı uyku, uykusuzluk diri
uyu,
öptüm alnındaki gülleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder