gökkalemi ile çizildi zaman
bir mavi kucakta,
bir düşevinde
kaç kuşa özgürlük taktılar, unuttu uçmayı
aramıza çok şehirler girdi, çok caddeler
içinin karanlığını sokağa kusan evler
kalındı dünyanın kitabı
camdan bir laleydi zaman
yerle gök arası
meltem dokundu ona yağmur elleriyle
ne kolaydı kırılması
bir tatlı muhabbetti ağzımızın içinde
yutkunduğumuz
geciktin o çok planlı rastgelişe
burası ne böldü bizi ne tamamladı
ve usta cerrah dokundu sol yanımıza
ne kederli bi geçişti
bir zerreydi her yolculuğun başı
bu uçmak, bu konmak
bu çarpışmadan vurulmak ölüme
ah ki susmak en acı
bin katmerli yeryüzü beşiği, serilmişiz, uyanık
gibi uyuruz yüzyıllar
bak bütün bahçeler örtmüş kapısını
dili kilit gülsuyu dağıtılan avuçlar
uzağımıza durmuş
süt buğusu kazıdığımız , dokuz taş oynadığımız
ceviz taşıdığımız birbirimize dallarından
göğüne yüzümüzü gömdüğümüz yazlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder