demir kapıların soğuk yüzüne benziyor bazen zamansevgilim,
omzumu kesip atsam da geçmiyor yorgunluğu hayatın
ölüm diyorum ne kadar yalnız olabilir
bunca kalabalığın içinde
Çiğdem Güner
demir kapıların soğuk yüzüne benziyor bazen zamansevgilim,
omzumu kesip atsam da geçmiyor yorgunluğu hayatın
ölüm diyorum ne kadar yalnız olabilir
bunca kalabalığın içinde
Çiğdem Güner
bu ışığın bitmeyen körlüğü
al sür gözlerine
bütün diz çökmeler önce kendine
sana saksı aldım, çiçeğin ellerindi
uzadık, kısaldık, eskidik çok
hayat; üstünde dövündüğüm o büyük kavga
ellerimi ovduğum billur su
annem; iç geçirmelerim
bir yere gittim ben
bin yerden döndüm
hatırladım sandım
bildim unuttum
gömdüğüm gördüğümden cok
sesim diken tarlası bazen
yırtılsa da boğazım, sustum
Çiğdem Güner
yakıyorum kelimeleri bir bir ormanlar ısınmıyor içimde nasıl bir şey senin yoksulluğun beklemelerin nasıl, ya gitmelerin kiraz çiçek lerin...