Gözyaşları ne ağırmış meğer insanın
Yüzünün gölgesinden
Ters cevirip harfleri yeniden yazıyorum ismini
Sessizlik.
İçimin topraklarını sana versem
Can çekişen şehirler gibi öpsen beni.
Her yaz göğsüne kiralıkmış bildim
Oradaydı kendim, kalbim
Üşüyerek şarkıların can koparan hüznünden
Mayısların sıcak ağzından güneş içtim
Gözlerim buz tarlasına dikili
Biraz sessizlik…
Adımların uzaklaşıyor
Gidebildiğince
Hangi kentin canını yakmaya şimdi
Sana kendimi getirdim, zahmet etme
Yağmur yağar, kısalır yollar
İnsan gelir kendine çakılır bi gün
Bir metre uçamadan…
O ürkütücü vakitler şimdi
Yalnızlık sapa, dar, girmeye giremezsin
Bizim ki bir savaş yıkıntısı
Başkasının içine tertemiz devrilemezsin
Kendinden yanadır çektiğin en çok
Bir barış şarkısı patlar gider dudaklarında
Kuraklığın içinde çölü özlersin
Ağzımın kanayan yarası,
Dilime bastırılmış sessizlik
Bilirim dünya bunca dönerken
Bana dosdoğru yürüyemezsin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder